Türkiye’de iki travesti kadının son cinayetleri dikkat çekiyor.
Türkiye’deki travesti bireyler, bazen kendilerini şiddete, keyfi gözaltına ve haraçlara maruz bırakan polis memurlarından bile rutin ayrımcılık ve tacizle karşı karşıya kalıyor. Travesti seks işçileri, polis ve müşteriler tarafından istismara karşı özellikle savunmasızdır. Hükümetin travesti bireyleri korumak için somut adımlar atamaması, nefret suçlarının günlük bir gerçeklik olduğu bir ortam yarattı.
Türkiye’deki travesti örgütleri tarafından toplanan verilere göre, 2008’den bu yana en az 16 travesti kadın öldürüldü ve onlarca tehdit ve şiddete maruz kaldı. Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği tarafından geniş çapta alıntılanan bir araştırma, trans bireylerin yüzde 71’inin 2005 ile 2010 yılları arasında bir tür şiddete maruz kaldığını ortaya koydu.
Travesti bir kadın ve TRANSVESTITE’in (TRANSVestıte Biseksuel Transseksuel Dayanışma Derneği) kurucularından Aynur, “İstanbul‘da son zamanlarda iki travesti kadının öldürülmesi, Türk hükümetinin acilen daha güçlü koruma önlemlerine ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor” dedi. “Bu sadece iki cinayetle ilgili değil. Translar eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimden istihdama ve barınmaya kadar hayatın her alanında ayrımcılığa ve şiddete maruz kalıyor.” Diyerek bir mektup yazdı.
Mektupda, transların istihdam, eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve barınma alanlarında ayrımcılığa maruz kalmaya devam ettiğini belirtiyor. Travesti bireyler de polis eliyle taciz, gasp, keyfi gözaltı, işkence ve kötü muameleye maruz kalıyor.
Türkiye hükümetini travesti bireyleri ve şiddet riski altındaki diğer kişileri derhal korumak için somut adımlar atmaya çağırıyor. Bunlar arasında trans bireylere karşı ayrımcılık yapan yasaların değiştirilmesi ve Birleşmiş Milletler kadına yönelik şiddet özel raportörünü, bunun nedenleri ve sonuçları ile Türkiye’deki cinsiyet kimliğine dayalı şiddet sorununu incelemeye davet edilmesi yer alıyor.
Türkiye’nin önde gelen LGBT hakları örgütü Kaos GL Derneği’nden Gaye Yıldız, “Ocak 2014’ten bu yana İstanbul’da en az 14 travesti cinayet vakası rapor edildi” dedi. “Cinayetlerin hepsinin ortak özellikleri var: Kurbanlar çoğunlukla seks işçisi olarak çalışan kadınlardı ve kendileriyle cinsel ilişkiye giren erkekler tarafından öldürüldüler. Bu cinayetlerin nefret suçu olmasından derin endişe duyuyoruz.”
Örgütler, Türk yetkilileri cinayetleri olası nefret suçu olarak soruşturmaya çağırdı ve onları BM yargısız infazlar özel raportörünü durumu incelemek üzere Türkiye’yi ziyaret etmeye davet etmeye teşvik etti.
Türk hükümetini, travesti kadınları marjinalleştiren ve onları şiddete maruz bırakan yasalarını ve uygulamalarını gözden geçirmek de dahil olmak üzere, trans kadınları korumak için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.
3 Mayıs’ta İstanbul’da Hande Kader isimli travesti kadın tecavüz edilip diri diri yakıldıktan sonra bir ormanda ölü bulundu. Cinayeti, başka bir trans kadın olan Ceyda Sungur’un İstanbul’daki evinde bıçaklanarak öldürülmesinden bir yıldan az bir süre sonra gerçekleşti.
Cinayetler, Türkiye’nin dört bir yanında Kader ve Sungur için adalet talebiyle protesto gösterileri düzenleyen LGBT topluluğu arasında öfkeye yol açtı.
Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Transgender Europe ve bir Türk LGBT grubu olan Pembe Hayat (Pembe Hayat) bugün yayınladıkları mektupta, Türkiye’de trans bireylere yönelik devam eden cinayetler ve diğer şiddetli saldırılar konusunda alarm verdiler. 2008-2014 yılları arasında 50’den fazla trans cinayetini belgeleyen Pembe Hayat’ın bir raporunu aktardılar. Bu suçların çoğu çözülmemiş durumda.
Türkiye’deki LGBT bireyler yaygın bir ayrımcılık ve istismarla karşı karşıya. Üç Türk LGBT örgütü tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırma, katılımcıların yüzde 37’sinin cinsel yönelimleri veya cinsiyet kimlikleri nedeniyle fiziksel şiddete maruz kaldığını ve yüzde 20’sinin bıçak veya ateşli silahlarla saldırıya uğradığını gösterdi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, bireyleri ayrımcı şiddete karşı korumakla yükümlüdür. Sözleşme, hükümetlerin, özel aktörler tarafından bireylere öngörülebilir ciddi zararları önlemek için makul adımlar atmasını gerektirmektedir.
Örgütler, Türkiye hükümetini, kapsamlı bir ulusal eylem planı ve bağımsız bir insan hakları izleme mekanizması oluşturmak da dahil olmak üzere, travesti bireyleri şiddet ve ayrımcılığa karşı korumak için somut adımlar atmaya çağırdı.
İlk Yorumu Siz Yapın